Liderlik

 

Hepimiz biraz rahatsızız, biraz da huzursuzuz.

Bilgi kirliliği nedeniyle gelişmeleri tam da anlayamıyoruz.

Bu nedenledir ki ne yapmamız gerektiği konusunda da kararsızız.

 

İnsanların liderlere en çok ihtiyaç duyduğu anlardayız.

Karşıt düşüncelerin en kıymetli olduğu anlardayız.

Ne yazık ki liderlerin bulunamadığı anlardayız.

 

“Uluslar ne yer altı ne de yer üstü zenginlikleri ile bir yere gelirler.

Uluslar, sadece liderlerinin ufku kadar gelişirler”

 

Okul yıllarında duyduğum ve çok etkilendiğim bir sözdür.

Bütün topluluklara ve bütün ülkelere uyar.

 

Bir kaç bin yıllık tarihi olan medeniyetlerin yüzyıllık tarihi olan

medeniyetler karşısındaki bağımlılığını açıklar.

 

Milyarlık nüfusların milyonluk nüfuslar karşısındaki acizliğini açıklar.

 

Biraz rahatsız, biraz huzursuz ama kendi başına bir şey yapamayan

geniş halk kitlerinin üzerindeki ataleti açıklar.

 

Bağımlı ülke yaratmanın yolu bağımlı lider yaratmaktır.

Bağımlı lider yaratmanın yolu önce onun karşıt düşüncelerini yok etmektir.

Sonra ona gücünden fazla şeyleri yapabileceğine inandırmaktır.

Sonra da onu istediğin gibi yönlendirmektir.

 

Bağımlılık az gelişmiş ülkelerin en temel hastalığıdır.

Korku ile cesaret arası bıçak sırtı yolculuktur.

Korkmuyormuş gibi yapan liderlerin ölümcül yolculuğudur.